1. Yedi Fâtiha okunduktan sonra dörtyüz yirmi iki kere:
"يَا شَافِي"
ism-i şerîfi okunur, ardından da:
"اللَّهُمَّ اشْفِ أَنتَ الشَّافي لَا شِفَاءَ إِلَّا شِفَاؤُكَ، اللَّهُمَّ اشْفِنِي شِفَاءً لَا يُغَادِرُ سَقَمًا وَ لَا أَلَمًا."
"Ey Allâh! Şifâ ver, şifâ veren ancak Sensin, Senin şifândan başka hiçbir şifâ yoktur. Ey Allâh! Bana öyle bir şifâ ile şifâ ver ki, hiçbir hastalık ve hiçbir acı bırakmasın!" duâsını okunur.
İmâm-ı Bûnî (rahimehullâh) bunu cüzzamlı bir hastaya öğretti, o hasta bunu onbeş gün devâm ederek tıpta çâresi olmayan o illetten kurtuldu. [Mâü'l-'ayneyn, Nâ'tü'l-bidâyât, sh:163]
2. Herkim hasta olan bir kimsenin üzerine yüz yirmi bir kere "يَا سَلَامْ" ism-i şerîfini okursa, Allâh-u Te'âlâ o hastaya şifâ ihsân eder. [Mâü'l-'ayneyn, Fâtiku'r-ratk, sh:320]
3. Yüz altmış kere "يَا لَطِيفْ" ism-i şerîfi okunup, ardından:
﴿اَلَّذِي خَلَقَنِي فَهُوَ يَهْدِينِ • وَالَّذِي هُوَ يُطْعِمُنِي وَيَسْقِينِ • وَإِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفِينِ • وَالَّذِي يُمِيتُنِي ثُمَّ يُحْيِينِ • وَالَّذِي أَطْمَعُ أَنْ يَغْفِرَ لِي خَطِيئَتِي يَوْمَ الدِّينِ • رَبِّ هَبْ لِي حُكْمًا وَأَلْحِقْنِي بِالصَّالِحِينَ • وَاجْعَلْ لِي لِسَانَ صِدْقٍ فِي الْآخِرِينَ • وَاجْعَلْنِي مِن وَرَثَةِ جَنَّةِ النَّعِيمِ﴾
(Şu'arâ Sûresi 78-85) âyet-i kerîmeleri şifâ için okunur. [Yûsuf ibni İbrâhim Kazâü'l-hâcât ve teysîru'l-mühimmât:32]
4. İdrîs (aleyhisselâm)a bildirilen Esmâ-i İdrîsiyye'nin onikinci ism-i şerîfi olan:
"يَا بَارِئَ النُّفُوسِ بِلَا مِثَالٍ خَلَا مِنْ غَيْرِهِ."
"Ey başkası tarafından daha önce geçmiş bir örneği bulunmayan bir sûretle canlara iyilik veren!" ism-i şerîfi okunur.
İmâm-ı Sühreverdî (rahimehullâh)ın beyânına göre hastalıklara mübtelâ olan kişi gece-gündüz bu ismi çokça okursa bütün hastalıklardan iyileşir. Bu ismi okumaya devâm edene makbûliyet ve yüce mertebe verilir, kendisinden gam ve keder uzaklaşır, rızık ve bereket başından aşağı akıtılır. [Şihâbüddin es-Sühreverdî, Şerhü'l-Esmâi'l-erba'în Süleymâniye kütüphanesi, Ayasofya, kayıt no:3358, varak:144]
"يَا شَافِي"
ism-i şerîfi okunur, ardından da:
"اللَّهُمَّ اشْفِ أَنتَ الشَّافي لَا شِفَاءَ إِلَّا شِفَاؤُكَ، اللَّهُمَّ اشْفِنِي شِفَاءً لَا يُغَادِرُ سَقَمًا وَ لَا أَلَمًا."
"Ey Allâh! Şifâ ver, şifâ veren ancak Sensin, Senin şifândan başka hiçbir şifâ yoktur. Ey Allâh! Bana öyle bir şifâ ile şifâ ver ki, hiçbir hastalık ve hiçbir acı bırakmasın!" duâsını okunur.
İmâm-ı Bûnî (rahimehullâh) bunu cüzzamlı bir hastaya öğretti, o hasta bunu onbeş gün devâm ederek tıpta çâresi olmayan o illetten kurtuldu. [Mâü'l-'ayneyn, Nâ'tü'l-bidâyât, sh:163]
2. Herkim hasta olan bir kimsenin üzerine yüz yirmi bir kere "يَا سَلَامْ" ism-i şerîfini okursa, Allâh-u Te'âlâ o hastaya şifâ ihsân eder. [Mâü'l-'ayneyn, Fâtiku'r-ratk, sh:320]
3. Yüz altmış kere "يَا لَطِيفْ" ism-i şerîfi okunup, ardından:
﴿اَلَّذِي خَلَقَنِي فَهُوَ يَهْدِينِ • وَالَّذِي هُوَ يُطْعِمُنِي وَيَسْقِينِ • وَإِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفِينِ • وَالَّذِي يُمِيتُنِي ثُمَّ يُحْيِينِ • وَالَّذِي أَطْمَعُ أَنْ يَغْفِرَ لِي خَطِيئَتِي يَوْمَ الدِّينِ • رَبِّ هَبْ لِي حُكْمًا وَأَلْحِقْنِي بِالصَّالِحِينَ • وَاجْعَلْ لِي لِسَانَ صِدْقٍ فِي الْآخِرِينَ • وَاجْعَلْنِي مِن وَرَثَةِ جَنَّةِ النَّعِيمِ﴾
(Şu'arâ Sûresi 78-85) âyet-i kerîmeleri şifâ için okunur. [Yûsuf ibni İbrâhim Kazâü'l-hâcât ve teysîru'l-mühimmât:32]
4. İdrîs (aleyhisselâm)a bildirilen Esmâ-i İdrîsiyye'nin onikinci ism-i şerîfi olan:
"يَا بَارِئَ النُّفُوسِ بِلَا مِثَالٍ خَلَا مِنْ غَيْرِهِ."
"Ey başkası tarafından daha önce geçmiş bir örneği bulunmayan bir sûretle canlara iyilik veren!" ism-i şerîfi okunur.
İmâm-ı Sühreverdî (rahimehullâh)ın beyânına göre hastalıklara mübtelâ olan kişi gece-gündüz bu ismi çokça okursa bütün hastalıklardan iyileşir. Bu ismi okumaya devâm edene makbûliyet ve yüce mertebe verilir, kendisinden gam ve keder uzaklaşır, rızık ve bereket başından aşağı akıtılır. [Şihâbüddin es-Sühreverdî, Şerhü'l-Esmâi'l-erba'în Süleymâniye kütüphanesi, Ayasofya, kayıt no:3358, varak:144]