Yıldız mı kayıyor şeytanlar mı taşlanıyor biraz okuyalım mı ? Yazı biraz uzun ama sonuna kadar okuyun lütfen..
okumayacaksınız belki ama çok şey kaçıracaksınız..
Son günlerde ülkemize yapılan saldırılar hem ekonomik, hemde maneviydi. Biz buna hem Zahiri hemde batini diyoruz.
Gökyüzüne resmen şov var şov herkes saatlerce dakikalarca düşen yıldızları izliyor. Aman Allahım ne güzel bir durum yıldız meteorlar yanarak sönüyor çok güzel değil mi?
Efsane. Görsellik.
Biliyoruz herkes görüntüden alamadı kendini...
Biz de bu konuyu olayı hem maddi hem manevi hemde ülkemize uygulanan oyunda mı ele alsak acaba .?
ÜLKEMİZE VE islam alemine saldıran şeytan ve şeytanın uşakları Ülkemize ekonomik anlamda savaş açtı.
Bu savaş Türk halkının özellikle de asgari ücretle çalışan başka da geliri olmayan ekonomisi düşük milletimizi çok sıkıntılı sürece soktu.
Herkes neler yapacak diye kaygı yaşarken hem ekonomik anlamda, Hemde şeytan uşakları cinlerle güzelim ülkemize yegane milletimize saldırı yapmaya başladı..
Milletimizin psikolojisini bozmak istiyorlar.
Nasıl yapıyorlar dedim ya hem zahiri hemde batini açık açık saldırı yapıyorlar.
Şeytan ve yardımcılarının saldırıları hz Adem hz Süleyman devrinde olduğu gibi maalesef günümüzde de görünmeyen şeytanlardan yardım alıp saldırı yapıyorlar.
Neden saldırı yapıyorlar.?
Onlar şeytanlardan aldığı destekle önce manevi huzuru bozmaya sonra psikolojiyi bozmaya ondan sonrada huzuru bozmaya sonrada düzeni bozmaya ve en sonunda itaaat ettirmeye çalışıyorlar.
Elbette istediklerini elde etmeleri mümkün değildir.
Onların planı varsa planı bozan RAHMAN OLAN GÜCÜ KUVVETİ HERŞEYE YETEN ŞANI YÜCE OLAN ALLAHU TEALA ZÜLCELALİ VEL İKRAM VAR. ONLAR NE KADAR PLAN YAPARSA YAPSIN Allahu Teala buna müsade etmez.
Allah mazlumların yanındadır.
Onların yardımcısı şeytan ise bizim yardımcımız Allahu Teala başka yardımcıya da gerek yok zaten...!
Bir de yıldız kaymasına bu açıdan bakalım mı ?
İlim, olayları değerlendirirken, daha ziyede zahire bakarak değerlendirir. Ancak bir de olayın arka boyutu vardır.
İki gündür gökyüzünde Kudret-i İlahinin sanatı izleniyor. Saatte 60'a yakın meteor yanmasının çıplak gözle bile görülebildiği, hadise tefekkür için önemli bir fırsat.
Halk arasında "yıldız kayması" olarak bilinen göktaşı yağmurunun en yoğun olanlarından Perseid, dün ve bugün maksimum seviyeye ulaşacak.
Yıldız kayması ile acaba yıldızların kaymasının asıl sebebi, Allah’ın, kâinatın düzeniyle ilgili hikmetidir. Şeytanların kovulması ile bu yıldızların kayması arasındaki münasebet olabilir mi.?
Yani, Allah Teala, kaymasını takdir ettiği bu yıldızları, aynı zamanda semaya çıkmaya çalışan şeytanların kovulması için de bir tedbir kılmıştır.
Diğer bir ifadeyle; Hz. Allah ezeli proğramiyle kâinatı tanzim ederken, bu düzenlemeden hangi maslahatların olacağını, hangi şeytanların kovulacağını da takdir etmiştir. Nitekim deprem hadiseleri de böyledir. Depremler de normal yerkürenin jeolojik kanunları çerçevesinde Allah’ın hikmetli iradesiyle meydana geliyor. Yerdeki fay hatlarının varlığı, bu depremlerin gerçek sebebi değildir. Depremlerin gerçek sebebi; Allah’ın hikmet, kudret ve iradesidir.
İşte Allah (c.c.), sonsuz ilmiyle bu jeo-fizik kanunlarını öyle bir şekilde düzenlemiştir ki, aynı zamanda isyan eden insanları ikaz vazifesini de yapsın diye, insanların uyarıya muhtaç oldukları zamanlarda bunları gerçekleştirmiştir.
Böylece Allah’ın sonsuz ilim ve hikmetiyle, bir anda pek çok şey vukua gelmiş oluyor. Hem kozmolojik kanunlar işler, hem şeytanlar kovulur; hem jeolojik kanunlar işler, hem şeytana uymuş insanlar uyarılmış olur.
Allah’ımızın hudutsuz ilminden gelen Kur’an-ı Kerim’in bir suresi, bir ayeti, bazen bir tek kelimesi, hatta harfi pek çok manaları ihtiva ettiği gibi, O’nun sonsuz ilim, hikmet ve kudretinden gelen ve mücessem bir ayet olan kâinat kitabının dahi her bir hikmetli düzeni, her bir atomu, her bir molekülü, her bir hareketi, bir çok gayeye yönelik hizmet vermektedir.
Kurandan ayetler
Mevlâ-yi zû’l-Celâl ve’l-Kemâl hazretleri buyuruyor ki:
“Celâlim hakkı için biz, o dünya semayı (yere en yakın olan göğü) takım takım kandillerle donattık ve onları Şeytanlar(ın taşlanması) için rucûm (atmalar, atış taneleri) yaptık, hem onlar için azâb-ı saîri (o çılgın ateş azâbını) hazırladık.” [Mülk suresi, 5]
Bu ayette Cenâb-ı Hak, yıldızlardan-meteoritlerden bahsederken, “rucûmen li’ş-şeyâtîn (Onları şeytanlara atılan taşlar yaptık)” diye beyan buyuruyor. Yani şeytanlara fırlatılan birer taş …
Ve yine Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır:
“Biz yakın göğü, bir süsle, yıldızlarla süsledik. Ve (gökyüzünü) itaat dışına çıkan her şeytandan koruduk. Onlar, artık mele-i a'la'ya (yüce topluluğa) kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar. Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli bir azap vardır. Ancak (meleklerin konuşmalarından) bir söz kapan olursa, onu da şihâb-ı sâkıb (delip geçen bir parlak ışık) tâkip eder.” [Sâffât suresi, 6-10] “
Ancak kulak hırsızlığı eden müstesna. Onun da peşine apaçık bir şihâb (alev sütunu) düşmüştür.” [Hıcr suresi, 18]
“Doğrusu biz (cinler), göğü yokladık, fakat onu sert bekçilerle, alev huzmeleriyle doldurulmuş bulduk. Halbuki, (daha önce) biz onun bazı kısımlarında (haber) dinlemek için oturacak yerler (bulup) oturuyorduk; fakat şimdi kim dinlemek isterse, kendisini gözetleyen bir şihâb (alev huzmesi) buluyor.” [Cin suresi, 8-9]
Bu âyetlerde de müfred olarak “şihâb” ve cem’îsi olarak da”şuhûb” isimleri geçmektedir. “Şihâb” kelime olarak; kayan yıldız, parlak ışık, alev sütunu, alev huzmesi, düşen meteorit anlamlarındadır.
Yıldız kaymaları, şeytanlara atılan gök taşları diye anlatılmakta, fakat bugünkü ilim gözlüğüyle bunu açıklamak zor.
Belli zamanlarda göktaşı yağmurları yaşanmakta; o zamanlarda şeytanlar daha mı çok gelmekte ki daha çok gök taşı atılmaktadır?
Yerdeki ve gökteki şeytanlar taşlanıyor olabilir mi .?
Bir de buna yüzyılın müceddidinin açıklaması ile bakalım.
Yıldız kaymaları, şeytanlara atılan gök taşları Peki, Risale-i Nur'da göktaşlarının hikmeti nasıl açıklanıyor.?
Her varlık ve hadisenin, biri zahir diğeri, batın olamak üzere iki yönü vardır.
Yavrusuna zorla acı bir ilacı içiren bir anne, zahiren acımasızlık örneğini gösterir iken, hakikatta ise tam bir şefkat manzarası sergilemektedir.
İlim, olayları değerlendirirken, daha ziyede zahire bakarak değerlendirir. Ancak bir de olayın arka boyutu vardır.
Zahiren gök taşları düşmektedir; hakikatte ise, her bir gök taşı, düşmanı uzaklaştırmak için atılan bir mermi gibidir.
Ve bir hakikatin insanlar tarafaından anlaşılması için kullanılmaktadır.
Diğer taraftan, ihtiyarlanan gök cisimleri ömürlerini doldurdukları için düşmüş olsa bile, Allah, onları israf etmemekte ve aşağıda izah edilen hakikatin tahakkukuna vesile kılmaktadır.
Peki nedir insanlar tarafından anlaşılması gerekek hakikat?
On Beşinci Söz'de bu hakikat şöyle izah edilmektedir:
Arzlı şerirler"İşte bu recm-i şeyâtîn için atılan şahapların üç mânâsı olabilir:
Birincisi: Kanun-u mübâreze, en geniş dairede dahi cereyan ettiğine remz ve alâmettir.
İkincisi: Semâvâtta hüşyar nöbettarlar, mutî sekeneler var. Arzlı şerirlerin ihtilâtından ve istimâlarından hoşlanmayan cünûdullah bulunduğuna ilân ve işarettir.
Üçüncüsü: Müzahrafât-ı arzıyenin mümessilât-ı habîseleri olan câsus şeytanları, temiz ve temizlerin meskeni olan semâyı telvîs etmemek ve nüfûs-u habîse hesâbına tecessüs ettirmemek için, edebsiz câsusları korkutmak için atılan mancınıklar ve işaret fişekleri misillü, o şeytanları ebvâb-ı semâdan o şahaplarla red ve tarddır.
Ayetlerden ve açıklamalardan gördüğünüz gibi Rabbim rahmetini ve yardımını esirgemiyor elhamdulillah.
Gök yüzünde bunlar olurken Bizler ne yapacağız peki.?
Rahmana layık kullar olabilmek için;
MÜSLÜMAN OLARAK YAN GELİP YATMAYACAĞIZ DEVLETİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ.
Kaysın yıldızlar taşlansın şeytanlar Rabbim rahmetini bizden esirgemesin demek istiyorsak;
Kurana sarılacağız. Tesbihate zikre sarılacagız. Hemde sıkı sıkı sarılacağız.
Bir karış toprağı için gerekirse bin kez öleceeğiz. Bu ülkeyi bölmeyeceğiz böldürmeyeceğiz.
Devletimizin yanında olacağız inşallah...
Bunun için Yasin mülk Saffat hicr İbrahim Muhammed ve bol bol Fetih süresi okuyacağız. Yani kuranı Kerim hatimlerin artıracacagız.. Bol bol Esma-ül-Hüsna okuyacağız... Boş durmak yok..
Onların yardımcısı şeytan ise bizim yardımcımız ALLAHU TEALA C.C DÜR. Müslüman allahtan başkasına boyun eğmez. Eğmemelidir de zaten...
Birlik olup kenetlenme vaktidir...
Okuyacağınız ayetleri Rabbim kabul buyursun inşallah. RABBİM YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN İNŞALLAH. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunları da rabbim başlarına çevirsin inşallah...
Ayetlerden de gördüğünüz gibi Rahman yardımı esirgemiyor bu milletten.
Rabbim yardımcımız olsun inşallah..